Cinselliğin hamilelik ve emzirme dönemi dahil her dönemde ve her yaşta sağlık belirtisi olduğu kabul edilmektedir. İnsanda cinsellik yaşam boyu devam eder, sadece yaşamın bazı dönemlerinde fizyolojik farklılıklar gösterir. Cinsel sağlığınızı ertelemenize gerek yok!
Hamilelikte ve Doğum öncesinde cinsel sorunlar nasıl aşılabilir?
Cinselliğin tanımını yeniden hatırlamalıyız. Cinselliğin insan ruhunu anlatan çeşitli tanımları olmakla birlikte bana göre en güzel tanımını Cinsel Sağlık Enstitüsü yapmıştır. Cinsellik, rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza odaklanarak, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni bir armağan gibi paylaşabilme, bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatıdır. Bu tanımda fark edileceği üzere cinsel organlardan bahsedilmemektedir. Çünkü cinsellik, karşısındakine saygı duyan özgür bireylerin önce kendi beyinlerinde başlayan sonra tüm bedeni ve en son cinsel organları içeren his ve eylemler bütünüdür. Bu tanım kadının ve erkeğin zihnine, ruhuna, inanışlarına ve bedenine uzanan bir tanımdır. Cinsellik cinsel organların fonksiyonunun çok ötesinde bir boyutta değerlendirilmektedir.
Cinselliğin hamilelik ve emzirme dönemi dahil her dönemde ve her yaşta sağlık belirtisi olduğu kabul edilmektedir. Cinsellik yaşam boyu devam eder sadece yaşamın bazı dönemlerinde fizyolojik farklılıklar gösterir. Hamilelik ve emzirme dönemlerinde diğer tüm bedensel işlevlerde olduğu gibi cinsel işlevlerde doğal değişiklikler meydana gelmektedir. Hamileliğin ilk aylarında cinsel istekte hafif bir azalma olmakla birlikte ortadaki 3 aylık dönemde cinsel heyecanda artma olmaktadır. Cinsel uyarılmanın, cinsel eylemin ve orgazmın hamileliğin seyri ve bebek üzerinde bir olumsuz etkisi olmadığı bilinmektedir. Ancak bu ifade normal yani risk bulundurmayan hamilelikler için geçerlidir.
Hamilelikte hangi durumlarda cinsellik sakıncalıdır?
Hamilelik sırasında vajina kanaması varlığında, plasenta previya adı verilen plasentanın rahim ağzı kanalında yerleştiği özel bir durumda, su kesesinin açılmış olduğu durumlarda ve rahim ağzının ileri derecede kısa olduğu ve daha önce çok erken doğum yapma hikayesi olan kadınların hamileliklerinde cinsel birleşme bazı sağlık sorunlarına yol açabilir. Hamilenin kendilerini takip eden doktorlarından bu benzeri bir riske sahip olup olmadıklarını öğrenmeleri gerekir. Normal olağan bir hamilelik ve doğum süreci yaşayan kadınlarda cinsel ilişkinin bir sakıncası olduğuna dair negatif bir bilgi yoktur.
Hamilelik ve emzirme gibi hormonların çok değişken olduğu kadınların bu özel dönemlerinde cinsel açıdan uyarılma ve sulanmada gecikme veya azalma, orgazma ulaşma süresinde uzama veya şiddetinde azalma olabilmektedir. Bu dönemde erkek eşte de cinsel istek sıklığında bir azalma olabilir.
Hamilelik ve emzirmenin getirdiği farklılıklar nedeniyle cinsel birleşme dışında cinsel haz ve doyum sağlayan birçok cinsel eylem çiftler tarafından uygulanmalıdır. Dokunarak cinsel açıdan uyarılma ve dokunmanın yarattığı cinsel hazza odaklanma sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşam için çiftlerin uygulayabileceği etkili yöntemlerdir. Bu dönemlerde, sarılma, öpüşme, el ele tutuşma, erotik tüm beden masajı gibi cinsel etkinlikler ve duygusal paylaşımlar, yakınlaşmalar diğer zamanlardaki gibi tatminli ve haz verici bir cinselliğin yaşanmasını sağlayabilir. Bu hassas dönemlerde dokunulmaya, sevildiğini ve değerli olduğunu sık sık duymaya ihtiyaç duyan kadının bu yönlü temel ihtiyaçlarının eşi tarafından karşılanması doğum şekli ve süt salgısı üzerine de olumlu etki sağlayacaktır.
Bu nedenle hem kadınlar hem erkekler hamilelik ve emzirme döneminde bedendeki fizyolojik değişiklikleri bilerek, doyumlu bir cinselliği farklı deneyimlerle kesintisiz sürdürmenin yollarını bulmalıdırlar.
Doğumdan sonra cinsel yaşam nasıl ve ne zaman?
Normal doğum yapmış kadınlar doğum sonrası 6 haftaları dolduktan sonra cinsel birleşme yaşayabilirler. Sezeryenle doğum yapan veya vajina kanalında dikişleri olan kadınlar doktorlarının kendileri için önereceği muayene kontrolünden sonra cinsel birleşme yaşayabilirler. Daha önce de belirtildiği gibi, Emzirme döneminde uykusuzluk, yorgunluk ve artan süt hormonunun etkisi ile cinsel heyecan ve istekte azalma olabilir. Ancak kadının uzun ve sabırlı dokunuşları içeren, sevgi ve değer ihtiyacının karşılandığı tüm beden erotik masajları yapılması gereken eylemleridir.
Cinselliğin hamilelik öncesi dönemdeki kalite ve sıklığa dönmesi çoğunlukla 3 veya 6 ayın geçmesi ile mümkün olur. Kadının düzenli adet görmeye başlaması yani yumurtlama fonksiyonlarının başlaması ile rahim ve vajina tamamen eski haline gelir. Kadınlar bu dönemde hamile kalma olasılığına sahiptirler. Bu yüzden bu zamanlardaki cinsel birleşmelerde erkek eşin korunma sorumluluğunu alması gerekir. Yeni bir bebeğin büyütülme sorumluluğu ve değişen hormonlar, düzensiz uyku kadında çoğu kez ruhsal ve bedensel ek yük oluşturur. Bu dönemin kendine göre keyifli yanlarının ön plana çıkarılması ve zorlukların daha kolay aşılması için ailenin kudretli babasının, yardımcı ve değer veren eşin sevgi dolu dokunuşları kadında sihirli bir şekilde olumlu etki oluşturacaktır. Çiftler emzirme döneminin doğal değişikliklerini bilerek, doyumlu bir cinselliği farklı deneyimlerle kesintisiz sürdürmenin yollarını bulmalıdırlar.